YerliChat.Com – Sohbet Chat Mobil Sohbet Odaları

Duygularla sohbet

Okunmaya Değer Hikaye

YAPMA BE CİĞERİM…

Bilirsiniz, hemen her gün yardım talep eden mailler gelir hepimize…
“Karaciğer nakli yaptırmak zorunda olan bir raspacıyım” maili de birçok kimseye ulaşmıştır sanırım:
“39 yaşındayım.
1995 yılından bu yana belediyede çalışıyorum. Daha önce on yıl gemilerde raspacı olarak çalıştım. Dört yıldan beri karaciğer rahatsızlığı çekiyorum. Ameliyat olmam lazım. Maddi katkılarınız için hesap numaram…”
*
Ben bu “raspacılığın” ne menem bir şey olduğunu öğrenmek için bu dertli vatandaşa cevabi bir mail yazarak mesleğinin detayını sordum.
Hemen cevap geldi.
“Eşim şu an çok rahatsız. Ben onun karısıyım. Zaten o maili de ben hazırlamıştım. Eşim 1985 senesinde gemilere çırak yani miço olarak işe girmişti. Sonra raspacı oldu. Raspa boya ustacılığı. Gemilerin büyük bölümü sacdan oluşuyor. Tamire ihtiyacı olan büyük gemilerin saclarının paslanmış olan yüzeyini raspa motoruyla temizleyip, boyuyorlar.
Bu arada eşim için nakledilecek karaciğer bulamadık…”
*
Tabii bir merak yüzünden olayın içine bu şekilde girmiş olunca, gerisini de izlemeden olmazdı.
İyi ki izlemişim; çünkü bir dizi ilginç gelişmeler tespihinin daha ilk tanesini çekmiş olduğumu sonradan öğrenecektim.
*
39 yaşındaki raspa ustasına karaciğer bulunamayınca, sevgi galip gelmiş ve o hafta içinde, 32 yaşındaki karısı, karaciğerinin bir parçasını eşi için feda etmeye karar vermişti!
*
(İ.Ü.) Tıp Merkezi’nde ilk defa canlı bir vericiden gerçekleştirilen bu karaciğer nakli ameliyatı iki ekip tarafından yaklaşık sekiz saatte yapılmıştı.
Kadından alınan karaciğer parçası kocasına başarıyla aktarılmıştı.
Her iki hastanın operasyon sonrası durumu da gayet iyiydi.
*
Doğal olarak, -muhtemelen- raspacı koca, karısına minnet doluydu.
Karaciğeri düzelmişti ama, bu kez, bunca yıl eşine sıkıntı çektirmiş, hatta zaman zaman dayak atmış olmanın acısıyla vicdanı sızlıyordu belki de…
*
Gerisini, eşinin aylar sonra bana gönderdiği ikinci mailden öğreniyorum:
“… kocam ameliyat sonrası sağlığına kavuştu. Ağrı, sızı ve iniltilerle geçen geceler bitti. Kilo aldı. Sanki yirmi yıl öncesine, evlendiğimiz günlere dönmüştü, sanki yeniden gençleşmişti.
Sonra ne mi oldu? Sonra tuttu, iki çocuklu dul komşumuz olan kadınla kaçtı… En samimi olduğum arkadaşımdı kaçtığı kadın… Buna mı yanayım, yarım ciğerime mi? Gerçi ciğerim değil, yüreğim acıyor şimdi…” Yerli chat sitesi sakinleri sizlere burda hikaye ile sohbet ederek vede aklımızda kalan anılarla beraber duygularla sohbet ederek güzel bir akşam dilerim.
Alıntı….SöZ…

Exit mobile version