Telefonda sohbet etmek istemediği birisi varsa, çocuğuna evde yok dedirten ebeveynler sıkışık anlarda yalan söylenebileceğini göstermektedirler. Ev içerisinde olsun toplumsal hayatta olsun insanların birbirlerine hitapları saygı ve sevgileri eksik ve hatalı olursa çocuktan dürüst saygılı davranması beklenmemelidir. Çocuğa öğretmediğimiz bir şeyi ondan beklemeye hakkımız yoktur. Aslında çocuk eğitimi kişinin kendisini tanıması ve eğitmesiyle başlar. Diğer bir ifade tarzıyla, çocuktan istenilen şeyleri önce büyükler yaşamalı. Bu yapıldığında ek bir eğitim vermeye zaten gerek yoktur. Diğer yandan ata erkil aile yapımız nedeniyle çocuklarımıza yeterince girişimcilik ruhunu aşılayamıyoruz. Gerek evde ve gerekse eğitim kurumlarımızda en sevilen çocuklar fazla sormayan itiraz etmeyen sessiz ve sakin çocuklardır. Büyükler bu çocukları çok akıllı çok uslu diye vasıflandırıp övünürler.
Akıllı uslu olmak her söyleneni kabul edip yapmak olmamalı. Olayların nedenini niçinini araştıran sürekli öğrenme merakı taşıyan çocuklar yetiştirilmelidir. Unutulmamalıdır ki merak ilmin hocasıdır. Ülkemizde, maalesef büyüklerin küçüklerden beklentisi sonsuz bir itaattir. Bu anlayışın ve düşünce tarzının hakim olduğu insanlar toplumsal hayatta mahiyetindeki insanlardan da itaat beklerler. Eleştiriden ve sorgulamadan hoşlanmazlar. Oysa ancak araştırarak sorgulayarak eleştirerek doğrular bulunur. Diğer türlü büyüklerin sahip oldukları değerlere ve birikimlere hiçbir ilave yapılamaz ve ilerleme kaydedilemez. Yılların getirdiği alışkanlıklarla araştıran eleştiren soru soran insanlar pek sevilmemektedir. Okullarda eğer bir çocuk çok fazla soru soruyor ve meraklarını gidermek istiyorsa öğretmenler bundan rahatsız olur. İstisnaları hariç tutuyoruz. Aynı durum evde de geçerlidir. Ebeveynler amma da çok soruyorsun yeter be !diye susturma cihetine giderler.
Merakları zamanında giderilmeyen ve gelişimine fırsat tanınmayan çocuklarda ve yetişkinlerde bir takım sus sen bilmezsin sen adam olmazsın sen zaten hep böylesin tarzındaki ifade ve yaklaşım biçimleri çocukları pasifleştirici ve sindirici tutumlardır. Özde çocuklarımıza ve bütün insanlarımıza soru sormayı araştırmayı ve merakı aşılamalıyız. Fakat bugünkü eğitim anlayışımız bundan çok uzaktır. Daha çok emredici ve ezbere dayanan ve dar kalıp zihniyeti hakimdir. Halbuki özdenetim sağladığı bir ortamda kabiliyetlerinin gelişimine imkan tanınan insanlar, hem müteşebbis olur, hem de kendisine olan güveni kişiliği sağlam olur. Üretici ve yapıcı karakter geliştirirler. Olaylara daha geniş perspektiften bakmayı ve toleranslı olmayı öğrenirler. Eleştirilerinden gocunmayıp yararlanma yoluna giderler.
Türkiye’mizin gelişmiş medeni ülkeler arasına katılmasını istiyorsak öncelikle insana yatırım yapmalıyız. Eğitim sistemimizi resmi ideolojinin tesirinden çıkartıp çoğulcu demokratik bir hüviyete büründürmeliyiz.
Unutulmamalıdır ki insanlar öğrendikleriyle yaşamaya çalışırlar. Onun için talimle tekammül etmek için bu dünyaya gönderilen insanoğluna gereken önemi vermek zorundayız. Eğitimi tek seslilikten çok sesliliğe geçirmeliyiz. Dünyanın içinde bulunduğu ahlaki ve moral çöküntülü durumundan nesillerimizi korumak zorundayız. Bu da eğitim sistemimizde insanın gerçek mahiyetinin ve dünyadaki fonksiyonunun iyice vurgulanmasıyla mümkündür.
Gelişen teknolojide telefonlarda artık yerini aldı telefondan chat etmek veede güzellikle dolu hanımlar ile tanışmak için sizde bizim sitemöize bir uğrayın unutmayalım telefonla dahi omegla sitelerine giriliyorsa bunu mobil sohbet teknolojisine borçluyuz herkese güzel bir akşam diliyorum.