Politik ekonomik sohbet odaları
Politik ekonomik sohbet odaları Zira insanların maksimum düzeyde kullanmaya özen gösterecekleri hak ve hukukları kendilerini daha zor kontrol edebilecekleri varsayımına getirmektedir gündeme. Dünyada hiçbir politikacı, bundan yüzde yüz memnun değildir. Zira bu şekilde bilinçlenmiş toplumların ve onların birer parçası olan bireyin güdümü zorlaşmaktadır. Hele kişisel menfaatlerin toplum menfaatlerinin önünde tutmak için oralara gelmiş insanlar için bu durum tahammül edilir bir hal ve durum olmaktan çıkacaktır. Takdir edersiniz ki insan yaşamı ve kültürü içerisinde daha iyi ve güncel kalan olgulardan biri ve en önemlisi devlettir. Devlete egemen ve vatandaşına en devamlı yaptırımlar içinde olan bir kurum. Bu kurumun içerisinde parlamentosundan başlayıp, devletin en küçük birimde kademelerinde çalışan ve bunu varıncaya dek birtakım insanlar ister adam milletvekili olsun. İster belediyede çalışan, çöpçüsü olsun hep piramidin yukarısından başlayan ve aşağıya doğru sayısı artan ve bu oranda da halkla daha çok günlük hayatında karşı karşıya gelen bürokratlar ve memurlar var. Yaşanılan ülkenin adı ne olursa olsun, politik ve ekonomik edinimlerinin tanımı, ne olursa olsun halka hizmet düşünüldüğünde, insan faktörü en önemli unsurdur. Devlet kendi adına kendi vatandaşı için doğrudan eylem içerisinde değildir. Devlet toplum ve bireyin üstünde yaşadığı kendi ülkesinin yasalarına saygılı yaşamanın koşulu olarak iyi vatandaş olmak adına çalışan çaba gösteren vatandaşına her şeyi dikte ettirmektedir. Bunu yaparken de tabii ki insan gücüne ihtiyaç olacaktır. Ve devlet gücünün ve bireyi olan üstünlüğünün göstergesi olarak bu insanların, vatandaşa hizmet adına her türlü yasal yaptırımlara mecbur kılmaktadır. Evet, devlet büyüklüğü ne olursa olsun, kurum olarak teşkilatlanmış ve en büyük gücü temsil etmektedir. Ombudsman’ın ilk varlığını gösterdi Ülke 1809 yılında İsveç olmuştur. Bir kronolojik sıralamada, kuruluşun demokratik hak ve özgürlüklerin en dorukta yaşandığı ülkelerde öncelikle yapılandığı görülmektedir. Batı toplumlarından bilhassa İskandinav ülkeleri ve bilahare İngiltere ve bağlı olan ülkelerde kolay ve çabuk işlevli kazandıran bir kurum olmasının izahı da çok zor olmasa gerekir. İnsan ve yurttaşlık haklarının bilincinde olan halklar da zaten insan hakları ihlalleri ya da devlet vatandaş ilişkisindeki çarpıklıklar mevcut yasaları mevcudiyeti içerisinde self kontrol kendiliğinden hallolmaktadır. Sorun bizim gibi kendisini üçüncü dünya devleti statüsünde tutan devletler için bir sorun olma özelliğindedir. Bazı örneklerde tanımlamalara yardımcı olacağını düşündüğümüz hadiselere değinmek istiyoruz. Örnek 1. Mehmet Tanrıkulu isimli vatandaşımızın çevre yolu üzerindeki arsası çevre yolu yapılmadan önce istimlâk edildi. O günkü istimlak bedeli 10000 TL idi. Mehmet Tanrıkulu, 10 yıldır istimlak bedelini devletin Hazinesi’nden tahsil edemiyor. Mahkemeleşmeler sonunda devlet ve Mehmet Tanrıkulu’nun haklılığını kabul ediyorum ve paranın kendisine ödenmesi lehinde bir karar çıkarıyor. Devlet aradan geçen 10 yıl için Mehmet Tanrıkulu’na ve yıllık yüzde 30 ile bu parayı ödemek istiyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ise Mehmet Tanrıkulu’nun aynı sürelerde vergi borcu için Mehmet Tanrıkulu’na aylık yüzde 12 gecikme faiz uyguluyor. Her iki hadisede de devletiyle ve Mehmet Tanrıkulu’nun arasında gerçekleşmesi gibi kaçınılmaz bir olgu yaşanılmakta. Ancak ortada hiçbir kurum ya da kişi tarafından düzeltilmesi mümkün olmayan bir durum var. Devlet alacağına yıllık yüzde 44 gibi bir gecikme faiz uygularken, kendi borcunu ödememekten kaynaklanan cezai durum için yüzde 30-dan fazla faiz ödemeyeceğini söylemektedir. Buyurun çıkın işin içerisinden. Devleti devlet içerisinde şikayet edebileceğiniz bir merci bulamadığımız gibi bu eyleme denemeniz halinde başınıza ne geleceğini varın siz kendiniz düşünün. Bizler yerli chat sohbet siteleri olarak sizlere ekonomik olarak düşündüklerimizi izah etmeye çalıştık gersi sizlerin insafına kalmış.
